Yarasana Kurban

Bir midesizin yarasaya olan ilgisi sebebiyle dünyanın geldiği hale bak!

Smokinli, fit, yakışıklı, şatoda yaşayan taş gibi adamların, ilik gibi hatunların bulunduğu Vampir filmlerine yakışan hayvanatı sen ne diye 26 cm servis tabağına alıyorsun? 

Yazabilmek için neşelenmeyi beklersem o gün hiç gelmeyecek sanırım. Covid 19, Corona ya da korona ne belaysa işte, bitecek gibi değil. Üç beş satır sohbet edelim arayı açmayalım. Gündem malum. Pandemi…

Sürecin olumsuzluklarından bahsetmeyeceğim. Zaten olmayan tadımız kaçmasın.

Bir midesizin yarasaya olan ilgisi sebebiyle dünyanın geldiği hale bak.

Smokinli, fit, yakışıklı, şatoda yaşayan taş gibi adamların, ilik gibi hatunların bulunduğu Vampir filmlerine yakışan hayvanatı sen ne diye 26 cm servis tabağına alıyorsun? 

Yine de zorlayıp iyi yanlarını keşfe çıkalım hep birlikte.

  • Herkes pasta, kek ekmek ustası oldu.
  • Örgü ipi satışları patladı.
  • Bahçe-bitki işlerine ilgi arttı. Markette hanımının verdiği siparişi yanlış almaktan korkarak bu maydanoz mu Roka mı diye elindeki dere otunu gösteren adam, evinde-balkonunda domates yetiştirmeye başladı mesela.
  • Teknolojiyle arası iyi olmayanlar bile ucundan kıyısından yanaştı.
  • Diziler bir süre çekilemeyince haber izlemeye başlayanlarımız oldu. Dolayısıyla hepimiz birer politikacıyız şu sıralar. MB faizlerini eleştirmek, ekonomi politikaları önermek her aile için sıradanlaştı. Tabii bunda koltuğa oturanlardan çok da farkımız olmadığını anlamamızın ve kendimize güvenimizin gelmesinin de payı büyük.
  • Millet olarak soru sormayı öğrendik. (Bkz: 128 milyar dolar nerede?)
  • Anaların tamamı, babaların bir kısmı sınıf öğretmeni oldu. Ki bence bu aslında kazanım değil kayıp hanesine yazılmalı. Durum vahim! Hayırlısıyla okullar açılıp, yüz yüze eğitime dönüldüğünde, çocukların bozduğumuz ayarlarını düzeltmek için Öğretmenlerimiz çoook uğraşacak.
  • Hayatında okul kitabı dışında eline kitap almamış olanlarımız bile üç beş sipariş verdiler tabii. Hep zamansızlıktan yakınırız. İşte o zamanı elde ettiğimiz kapanma günleri ve gecelerinde o denemelerden bazıları başarıya ulaştı, okundu; bazıları sadece sosyal medyada hashtag olarak kullanıldı.

  • Spor aletleri alındı. Aletlerin akıbeti meçhul tabii. Çoğumuzda ilgi alaka, toz alma seviyesinde kaldı.
  • Ama bak işte, en güzel kazanım ne biliyor musun? Sabunla, suyla ve hatta dezenfektanla tanışanlar oldu bu vesileyle. Bu pandeminin sevilecek yanı yok. Lakin sırf bu temizlik anlayışındaki gelişme sebebiyle “yarasana kurban Wuhan” nidaları da gelmiyor değil hani içimden bazen.

Yine de akıllı olun arkadaş! Kalabalık ülkeyiz, doymuyoruz deyip saçma sapan şeyler yemeyin allasen. “Alo” deyin yuvalama atayım, pirinçli mamüldür seversiniz siz. Dolma da olur, o da pirinçli. Ekmek yiyin ayrıca! Ekmeksiz doymazsın tabii. Sonra efendim hangi kokmuş böceği, sürüngeni yesem diye döner durursun.

Konuyla alakası yok ama merak ettiğim bir husus daha var. Ortalama bir Türk erkeği bile sürpriz yapacaksa, yüzüğü bir pastanın içine ya da daha etnik dokunuşları olsun isterse içli köfteye koyabilir.

Peki, Çinli romantikler ne yapıyor? Yüzüğü Yarasanın neresine saklıyor? Hadi diyelim o fare görünümlü ağzına tıktı. Etkisi romantik oluyor mu cidden?

Yarasa yiyeni ezip küçük gördükten sonra, mutfağıma geçip işkembe çorbası yapacak olmam da ayrı bir tezat!

Olsun, siz yine de Soran olursa “Istakoz dışında böcek yemez, kontes gibi kadındır” dersiniz.

Sakalsız bıyıksız kadın ve erkek okurları yanacıklarından sosyal mesafeli öper, sağlıklı günler dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir