Evrim Bahane, Alfa Şahane

Beyanıma uymadığım takdirde mevcut DNA’mın ileride herhangi bir paleontolojik çalışma sonucunda bulunarak, tehlikenin farkında olmayan hayalperest gen mühendislerince çoğaltılamayacağı şekilde; suçum sabit olduğu anda imha edilmesini kabul ettiğimi beyan ederim.

Evrimde geldiğimiz noktada, bu ara form başarılı değil.

Belki ben maymun kalmak istiyordum, fikrim hiç sorulmadı.

Yırtıcı gören, uaa- uaaa ses çıkarıp diğerlerini uyaracak; sen de en arkada kalmamaya çalışıp kaçacaksın. Düşünsene tek derdin iyi meyve veren ağacı kapmak, yırtıcı görürsen kaçmak. Bu kadar! Oh miss..

Maymunlara yiyecekler belli. “Sarma sarayım, yuvalama yuğurayım da sabahlara kadar tek kaşığa 40 dene girecek küçüklükte yapmak hayattaki tek gayem olsun; varsın ben boyun fıtığı olayım möhim deeel” demene gerek yok.

Muz ağacına yerleşmiş, elinde tesbihli bir erkek maymun güruhu muhabbet ediyor mu? “Evropalı dişi maymunlarda iş yok azizim. Ama Sibirya maymunları! Ua Ua UUUUAAAAAA Onlar başka yeavvv “

Diğerleri de iç geçirip, uu-aa; uaa diye onaylıyorlar. Dişi konusu bitince, başkası olurdu sırada. Ne olacak bu bizim Muzgücü Sporun hali? Göbeğini kaşıya kaşıya başlıyor en kıllı olanı. En iyi muz stoperleri Kongo’luymuş da; neden efendim ordan transfer yapmıyor muşuz?

“Çok biliyorsun sen!” diyor beriki.

-Yabancı hakkını kaldırdılar, haberin yok. “Gen havuzu karışıyormuş”.

Para diye bir mefhum zaten yok. Zaman zaman sürünün Alfa’sı olmak için kapışıyorlar, hepsi bu. O durumda da sonuçlar net. YSK’ya itiraz eden maymun duymadım ben. Eski alfanın ağzını cart diye ayırdı mı? Ayırdı.

-Padişahım çok yaşa! Ne yöne gidelim majesteleri?

Sen benim bitimi ayıkla, ben senin bitini ayıklayayım, muzları da paylaşalım. Ohhhh miss. Net, arkadaş net!

Hadi diyelim evrildik.  Ama bari eşit seviyede olsaydık hepimiz.

Bir tarafta felsefeden, sanattan, teknolojiden konuşanlar diğer tarafta yemeğin tuzu az olmuş diye kadını tartaklayanlar; bir yanda dünyanın öbür ucuna gidip çocuklara yardıma koşanlar, diğer yanda çocuk istirmarcıları ve “bir kereden bişi olmaz” diyen şakşakçıları…

Senin; 10 manevrada, kan ter içinde, çizgilere paralel park ettiğin aracının arkasına gelip aracını olduğu gibi bırakan evril-e-memişler etrafta çok malum.

Adil değil. Aynı dünyayı paylaşıyoruz. Evrim prosedürüne geçmeden önce her gen kombinasyonuna sözleşme sunulsa fena mı olurdu yani? İnsan mı olacaksın? Peki bebeğim şurayı imzala. Tıpkı, internet satışlarındaki gibi sözleşmeyi okudum anladım seçeneği olacaktı. O sözleşme tabii onbin sayfa olurdu. Lakin özeti şöyle olurdu:

Beynimi kullanacağım. Bunun yanı sıra; bünyemde empati yeteneğimi bulunduracağımı, araya kaynamak, başkasının hakkını çalmak, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamak, çöpümü olduğu yere saçmak gibi saçma sapan eylemlerde bulunmayacağımı beyan ederim. Beyanıma uymadığım takdirde mevcut DNA’mın ileride herhangi bir paleontolojik çalışma sonucunda bulunarak, tehlikenin farkında olmayan hayalperest gen mühendislerince çoğaltılamayacağı şekilde; suçum sabit olduğu anda imha edilmesini kabul ettiğimi beyan ederim.

Olmaz mıydı yani? Bence muhteşem olurdu.

Belki benim gibi  sözleşmeyi imzalamayıp maymun kalmayı seçenler olurdu. O ağaç senin, bu ağaç benim, bebeler sırtta; ağaçtan ağaca zıpla dur. O da olmazdı ya neyse. Sözleşmeyi imzalayıp iki ayak üstüne duranlar, bizi kafese kapatıp fındık fıstık atardı.

Karar değiştirdim! Maymun da değil “cacık” olsaydık. Çünkü geldiğimiz noktada bizden bir cacık olmaz.

Sevgiyle ve az gelişmişlerden uzak kalmanız dileğiyle,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir