Zıpkın Kozmetiği

Zıpkın Kozmetiği

Survivor’a katılsam; bütün oyunları kazanmak için inanılmaz performans sergilerim. Sebebine gelince: tamamen kişisel bakım odaklı.

Yemek işini oyunlardan çözelim de adadaki coconutlar bana kalsın isterim. Kendime hindistan cevizlerinin yağından sütünden nemlendirici yaparım. Çünkü adaya düşsem yanımda olmasını istediğim şeyler 3 başlığa sığmaz. Vücut, göz, yüz, gündüz, gece, ayak kremi vb. liste uzar…
O coconutların yağını takım arkadaşlarımın iştahından korumak için sınırlarımı inanılmaz zorlayabilirim. Hatta ve hatta Norveçli balıkçıların ve İsviçreli bilim insanlarının yüzü suyu hürmetine; zıpkınla balık avlama işinde ustalaşıp, varsa somon türevi cilde iyi gelen balıkların da korkulu rüyası olabilirim. Semirerek adadan dönen ilk takım olarak Survivor tarihinde yerimizi alabiliriz. Dominik sahillerinde somon olmayabilir. Yine de vardır elbet omegası bol, yüzgeçli benzer arkadaşlar.

Buradan Sayın Acun Ilıcalı’ya sesleniyorum! Ünlüler-Gönüllüler yerine, yağlı ciltler-kuru ciltler takımları olsun. Bak sen o zaman gör asıl çekişmeyi.
Bu kadar krem sevdalısıyım, yıllardır kullanıyorum da  Victoria’s Secret mankeni mi oldum? Yooo. Ama kullanmasaydım ne olurdu onu bilemiyoruz.
Neyse efenim; göz kremimin dibi geldi. Bu sefer başka bir marka alayım istedim. Yeni markanın çok faydası oldu. Göz altlarımı filan bilemem ama fiyatı görünce 3. gözüm açıldı. Aydınlandım. Dedim bunlar boş, hep dünya işleri.
Kısaca, sırf bir tüpüyle yepyeni bir göz sahibi oldum. Eski ikisi kırışsa da olur artık.
Tavsiye ederim. Kozmetik bedenen ve ruhen iyi geliyor.

Hadi bugünlerde mırın kırın etmeyeceğim. Erkeği kadını sakalı bıyığı salabilirsiniz. Yeter ki sağlıkla kalın.

UV Wars

UV Wars

Ne alaka değil mi? Dur bakalım başladık elbet bağlarız bir yere. Malum Yaz geldi. 
Kelimeler kifayetsiz kalıyor sıcağı anlatmaya. Dün telefondaki uygulamadan hava kaç derece bakayım dedim. “Sıcak işte leynnnn” dedi bana Siri. “Tamam şekerim atarlanma” diye alttan aldım.

Havuzda keyif yapması güzel elbette lakin yüzümdeki çillerle başım belada malum. Ona hala bir çare bulamadım.


Bugün soluğu eczanede aldım. Dedim ki “yaz kış 50 SPF (Güneş Koruma Faktörü) krem sürüyorum yüzüme yine de bu güneşte yüzümde çiller hakimiyetini ilan etti. Aman bana bir çare.” Eczacı kısa bir bakıştan sonra bana aha da bu maskeyi önerdi. Yapacak bir şey yok. Kullanıyorum.

Gerçi biraz tuhaf bakışlar oluyor rahatsızım durumdan. Düşündüm taşındım çözüm olarak dikkat dağıtacak birini yanıma almaya karar verdim. Bu sebeple yarın Darth Vader’ı da davet ettim. Dedim “ışın kılıcına kurban olduğum, gel havuz keyfime eşlik et“. En azından en süzücü, yuh manalı bakışları o göğüsler, ben rahatıma bakarım. Analitik hatunum yahu. Belki biraz da pragmatik😊 Olsun seviyorum kendimi.

Bundan böyle bu şekil devam. Darth Vader’cığım pelerini sağa sola takıldığından kaydıraktan kayamıyor. Yine de orta yolu bulduk havuzda nefes tutmaca, deve güreşi filan takılacağız. Kumsalda kumdan kale yaparız konusunda anlaştık.
Bana eşlik edip dikkatleri üzerine çeksin, ben razıyım, varsın kaydıraktan kayamasın. Çilli dostlara tavsiye ederim. 150+ Güneş Koruma Faktörü garanti.

Çilsiz, sakalsız, bıyıksız kalın dostlar.