Bikinin Askısı, Geldi Yolun Yarısı

Bikinin Askısı, Geldi Yolun Yarısı

Orta yaşta tatilin sıkıcı yönleri çok. Nerden mi biliyorum? Yok yahu ben ne bileyim. Arkadaşların yalancısıyım.

16 yaşında Tatil öncesi çığlığı:
Ama Melissa’nın annesi babası yalnız tatil gitmesine izin veriyor onlar evde kalacak Melissa yalnız gidecekmiş. Siz niye beni rahat bırakmıyorsunuz? Hayat adil değil.
36 yaşında tatil öncesi çığlığı:
Ama Melissa’nın selülitleri ve göbeği spor salonunda kalacakmış. Melissa yalnız gidecekmiş siz niye beni rahat bırakmıyorsunuz. Hayat adil değil.
Dubanın ötesinde kayalıklara yakın ayağını taşa çarpıp kalan genç kızı kurtaran Adonis beyefendiyi seyrederken;
16 yaşındaki iç ses: Ulen nerde bu kaya? Ver koordinatları bacım. Abi beni de kurtarsın.
36 yaşında iç ses: Ben de bulsam kayayı. Ama beni öyle kucağında kaç metre taşıyabilir ki? Spor salonuna devamsızlık etmeyeydim iyiydi. Ulen taşısa bile ya ayılınca bana “ablacım iyi misin” diye sorarsa? O zaman o kayayı yine bulur, bu sefer hırsımdan kafa üstü çivileme dalarım. En iyisi hiç girmeyeyim bu topa.

16 Yaşında seninle plaja gelen sevgiliye dırdır. Off bi kere de yalnız gideyim. Ne kitabımı okuyabiliyorum ne mısırcıya seslenebiliyorum. Kıskançlığın da bir sınırı var yani Berke.
36 yaşında yalvardığın halde seninle plaja gelmeyen sevgiliye dırdır: Ya Özcan, hiç mi merak etmiyorsun bu kadın saatlerce n’apar yalnız diye? Ya bir kerecik gel. Sırtımı yağlasın diye mısırcıya mı midyeciye mi sesleneyim? Bana mı çok güveniyorsun, yoksa ben de iş bitti benim mi haberim yok?

Yaz akşamı şezlong veya kayalıkta romantizm fikirleri:
16-26 arası: Denizin kokusu, sesi, yukarıda mehtap, hafif bir meltem. Boyunda, dudakta ufak buseler… Muhteşem bir geceydi asla unutmayacağım. Bebeğim dedi bana. Nasıl? Erkekler karıştırmamak için mi dillerini bu hitaplara alıştırır diyorsun. Yok ya, Berke yapmaz öyle şey.
36 yaşında aynı kayalık, aynı meltem, aynı mehtap. Evimiz barkımız yok mu bizim. Popomuza kayalar bata bata öpüşülür mü? Hem bi düşsek en iyi ihtimal bir bacak kırılsa ne dicez millete? Alırız bi dvd kaparız ışığı al sana romantizm. Kayalarda öpüşmek nedir gözünü seveyim. Ama n’olur gözünü de yatakta seveyim. Çeşitlenmeyelim kayaydı, mehtaptı, şezlongtu. Koyarız masaya şarabı, müzikte olur. İstersen çiçekte getiririm bak gelirken. Sen yaparsın mezeleri o konuda bir numarasın. Gerçi sonra elindeki soğan sarımsak kokusu bir süre çıkmıyor ama ben burnumu tıkar 10 dakikada romantizmi bağlarım. (?)

Plajda güneşlenirken:
16 yaşında askısız bikininle güneşlenirsin. NOKTA.
36 yaşında taşıma kapasitesini arttırmak için mecburen askılı tercih ettiğin bikinin askılarını çıkarıp elinle koruya koruya ateş üstünde dönen kuzu çevirme misali döner de dönersin. Yoktur öyle beach volley oynayayım da her yerim eşit yansın hikayesi. Dene bak millet voleybol mu seyrediyor yoksa senin toplar potada mı dışarıda mı onu mu seyrediyor? Kız sakın deneme, ben denedim. Rating rekoru alırsın.

Senin askı izin yandı mı bilmem ama benim içim yandı, darlandım. Bana ne sanki? 36 olanlar düşünsün. Ben daha alnımdaki ergen sivilcelerini sıkıcam. Hadi eyvallah.
Öpüyorum yanacıklarınızı. Yalnız sakal traşı olmamış beyler ve bıyığı olan hanımlar geri dursun. Artık hatırlattırmayın bana. Şu tıraşınızı olun da gelin.

Cemre Düşecekmiş

Cemre Düşecekmiş

Cemre düşecekmiş yine. Aman eksikti.

Her doğum günümde babam cemre düştü hayırlı olsun diye kutlar doğum günümü.

O da benim gibi, daha doğrusu ben onun gibi:) Hiçbir zaman söyleyeceğini direkt söylemeden benzetme, teşbih, metafor, diplomasi adına ne dersen de artık, işte onun dibine vururuz.

Yine düşecek cemre, erik zamanı yaklaşacak, kalp pır pır edecek, yüzde çiller artacak, bahçe sezonu açılacak.

Hepsi güzel de…. bu 36 ne olacak.

Ben daha 35 e alışamadan geldi 36. Çok lazımdı cemre şimdi.

Uzaklara düşsün bu sefer. Bana uğramasın. Aman ha, yüzüme kaz ayaklarını dayamasın.

Daha aynalara küsmeye hazır değilim. Ruhum 28 de takılıp kalmışken 36 yı sevemedim.

Düşme cemre bu sene, az daha bekle. Şu göbek küçüle, o beyaz bikini giyile bir de selfie çekile, sen öyle düş cemre.

Şu gitar öğrenme işi bitirile, kumsalda bir konser verile, bir de en seksisinden tango öğrenile, sen öyle düş cemre.

Sigara azaltılana, alkol sosyal içici kıvamına gelene kadar bekle…

O çok istediğim sahil kasabasına yerleşene kadar düşme. Ben balık restaurantımda adülsiyonları yazarken düşersin. Meşhur olan mezemi servis ederken, sen  kısa bir merhaba dersin.

Primlerim dolmadan, ssk emeklisi olmadan gelme.

Cemre düşecekmiş yine, sanki eksikti…

Düşme cemre bu sene. Önce bir Maldiv görüle, ikinci yabancı dil öğrenile, ellerimle diktiğim ağaç meyve vere, sen öyle düş Cemre.

Gel anlaşalım Cemre, Düşme bu sene…..